Sayfalar

25 Mart 2011 Cuma

Böyle saçmalık mı olur yahu !


Dün yaşanan kitap toplatma olayı ilk değildi elbette. Faşizm ve baskı dönemlerinde ve özellikle de sol düşünceyi susturmak için dünyada ve Türkiye’de pek çok kitap toplatıldı hatta yakıldı. Baskı sırasında bile toplanan kitaplar olmuştu ama öyle görünüyor ki basılmadan toplatılan ilk kitap örneği dün yaşandı.


Basılmamış kitabın imha edilmesinin ardından bugün de Sincan F Tipi Cezaevi kırmızı kalem ve renkli kağıdın satışını "örgütsel doküman, bayrak ve sembol yapımında kullanıldığı" gerekçesiyle yasakladığı haberi basına yansıdı.

Alıntıdır : SoL.org.tr

24 Mart 2011 Perşembe

Keloğlan Aykız ve Pera.

Hani Keloğlan'ın Aykız sevmesi gibi bi şey işte. Yada Aykız'ın Keloğlan'ı sevmesi gibi.

Ama. Emre Aydın, Cem Adriyan, Soner Kabadayı ve Onların idealar dünyasına yansımalarının romantize edilmiş yalan dolan sevgisi gibi değil  ulan. ( zincirlerme isim tamlamasının kralını yaptım. gel de gör beni edebiyat hocam. ) Rüştü Asyalı'nın dediği gibi böyle harbici hakiki gerçek.

Evet. Daha öncede dediğim gibi gündüzleri normal Hüseyin'im Geceleri böyle atarlanıyorum işte sağa sola. Sonra karanlığa doğru bi şarjör boşaltıp rahatlıyorum. Oh rahatladım. Hadi sağlıcakla.



Bide. Bu ninni'yi söylesin istiyorum Pera'ya. İşte öyle.

Sonra ben kapıdan içeri gireyim ninnide de belirttiği gibi Pera'yı önüme atsın, sonra bende ona gelişine şut çekeyim kapının yan tarafı ile üst tarafının kesiştiği 90 diye tabir ettiğimiz bölgeden gol olsun.

Noluyoruz lan! Yeter bu kadar romantizm.!
Hüseyin'im ben saksı değilim. En çok beni takip edeceksiniz.
Benim takipcim az lan. Açıkca söylemek gerekirse ****de de değil.
Bu arada  Sansüre HAYIR.! Gördüğünüz gibi oraya *** koyunca hiçte şık durmuyor. Hoş değil.

23 Mart 2011 Çarşamba

Geceleri adım Kırmızı' dır.

Gündüzleri normal Hüseyin'im, Geceleri adım Kırmızı' dır. Motoruma biner dansımı yaparım.

Burda bir fotoğraf vardı artık yok
.
Hani yannış olmasın. Hadi sağlıcakla.

Dur gitmeden bi şey anlatayımda öyle gideyim bari ; 
Şimdi böyle otobüste oturuyorum karşımdada sevgililer var. Neyse işte bende böyle arada dinlerim yani milleti hani gözlem, insan davranışları ve doğası falan filan ayağına. Erkek Kadına şey dedi;
- Açmısın bişey yiyelimmi ?
Kadında cevap verdi;
-Yok canım seni gördüm iştağğhım kayboldu.
(şive efekti de verdim)

Sanırım . Seni görünce açlığımı unuttum canım falan demek istedi. Yada aynen dediği gibi demek istedi. Çok harbi delikanlı kızdı. Evet delikanlı bi kızdı. Bıyıkları falanda vardı. Öyle işte.


21 Mart 2011 Pazartesi

Zeki Kadın.

Türkü Turan / Kosmos Film'inden.
Zeki kadın böyle değerli bi şey arkadaş çünkü herzaman heryerde bulunabilcek bi şey değil. Bu arada kadın şey'de değil ama sadece şey olanları var. Yok değil. Neyse çok şey oldu bu. Geçelim. Hem bak dikkat edersen zeki dedim. Güzel değil. -

Güzelliğin on par etmez o elindeki fondöten olmasa.

Ben istiyorum ki hem Lisa Hannigan hem Ece Temelkuran hem de Türkü Turan olsun.

Ne çok şey istiyo amk. sanki Brad Pitt. dediniz demi. ?

Sokakta hanımefendi, mutfakta aşcı, yatakta orospu olsun. Demedim ki lan ben.!





17 Mart 2011 Perşembe

Bıyıklı Futbolcu ve Cino.

Eskiden bıyıklı futbolcular vardı böyle ve artık yok. İçten içe üzlüyorum lan artık hiç bir futbolcunun bıyıklı olmamasına.

Eskiden ne bileyim her şeyin bir şekli vardı.
Örneğin; Çelik  Ateşte idi. Sonra havale geçirdi falan neyse siktir et.

O bu değilde en önemlisi bi CİNO vardı.

Şöyle ki ;

Hatırlıyor musunuz cino yu?  Hani böyle mahalle bakkalında satılırdı. Nasıl tarif etsemki  şimdi sözde çikolata (ama ben ona çikolata diyemem yapamam bunu). Çikolata değildi çünkü farklı bir tadı vardı.. Bak anlatamıyorum ama devam edeyim. Tabi olay sadece Cino'nun kendiside değil.

Böyle bir gizemli havası vardı. Birgün merak ettim. Kim üretir lan dedim bu şeyi ? Markasına baktım yanlış hatırlamıyorum teras mı ne yazıyordu. Ayrıca niye o kadar ucuzdu. Tamam bi kerede ağza atılıp yenicek kadar ufaktı ama herzaman zamanın en küçük demir parasına
satılırdı Cino (sakız fiyatına işte).

Bilmiyorum yani benim içimdeki yerini ne nutella ne alpella dolduramaz. İlk gözağrısı, O gizemli Cino unutulamaz. Hala bazen ara sokaklarda, mahalle kenarlarında bulurum onu böyle bi nihilist bakkalda. O bana bakar öylesine ben de ona öylesine bakarım. Nasılsın derim -hiç der.
Aksam olur Cino susardı ben konuşssam kızardı. Bi acaip adamdı. Ahmet Kaya - Suphi .

Şimdi diyceksiniz bu adam ne anlatıyor ?!?

Beni ancak Cinoyla yolu o mahalle bakkalında kesişenler anlayacaktır ve hak verecektir. -F. Nietzsche

Cino popüler kültüre baş kaldırış, geçmisin ruhu ve geleceğin habercisidir. H. Kırmızı

Daha önce hiç yemediyseniz artık yemeyin 10 yasından önce yenmesi tavsiye edilir tarafımca.
Daha sonra aynı tadı alıp aynı ruh haline kaptıramazsınız kendinizi.
Olmaz arkadaş çünkü ne o mahalle kalmıstır artık ne de o mahalle bakkalı. ( burda jilet atıyoruz )

Yani demem o ki ; Bunları yazarken Cino hakkında kitap yazacak kadar
içimin dolu oldugunu farkettim ve kendimden korktum.
Allahın Cinosu nasılda girmiş bilinçaltıma.!
Belkide o hep saplantılı davranışlarımın altında onun adı vardır. Kim bilir.. Hadi sağlıcakla.

13 Mart 2011 Pazar

9 Mart 2011 Çarşamba

Michael Demirkubuz


Böyle bir film var mesla. O deilde durmadan kar yağıyor falan bunun filmle alakası yok, Film'inde zaten senle benle alakası yok. Zorlasan anlatmam. Michael Haneke filmi anlatılırmıynış hem. İzlenmezde zaten. Atsan atılmaz satsan satılmaz filmler yapıyor bu amcamız. Kim izler lan senin yarım kalmış filmlerini ?  Ayrıca sıkıcıda. Oysa hayat öylemi ? Hep bir aksiyon hep bi renk cümbüşü var tıpkı amerikan sineması.!

Küçük burjuvalar ve onların her daim güvende olma tutkuları, huzura tapmaları , derin uykuları falan.Perdeler iyice kapanmalı ve ayak altında dolaşanlar inthar etmeli ki beyfendimiz huzur bulmalı.

Ayrıca bunlar babadan oğula nesil bunlar tühh ! sakalına tükürdüklerim. Nasılmı  ? ( bknz: fotoğraf )

Zeki Demirkubuz             Michael Haneke

Yani demem o ki böyle bir şey nasıl olabilir tamam tipleriniz benziyor ki böyle şeyler olabilir normaldir hatta eyvallah fakat ikinizde neden yönetmensiniz lan.! hani diyelim yönetmensiniz neden ikinizinde filmleri birbirine benziyor ? Birbirinizin farklı ülkelerdeki şubelerimisiniz ulan siz ? Başıma belamısınız ? . Ne ayaksınız ?

Görüldüğü üzere kafam çok karışık durum vahim.

Bi de aklıma ne geldi lan dur.Böyle Michael Haneke ile Zeki Demirkubuz arkadaş falan olsalar ve ne bileyim barda kahvede falan muhabet ederken, dertleşirken falan biri ötekine -
-Kız olsam sana verirdim abi dese. Ne bileyim hiç sırıtmaz hiç abes olmaz, yani kime vercek ki başka bildiğin ruh ikizi falan bunlar. Allah mesud etsin. -Amin.

Oh saçmaladım rahatladım. Hadi sağlıcakla.

Ayrıca Bunu evde denemeyin.  Çok fena spoiler içerir.

4 Mart 2011 Cuma

Hüseyin iyi bir adamdı .





Bu arada nasıl apaçi oldum.sonra anlatıcam. Bir deri ceketim bile yok anneme küstüm, tüm ortam bana küstü.
O bu deilde can sıkıntısı kötü şey. Bi de yicek bi şey yok lan,mesala; sabah patso yedim sonra aksam yine patso yedim. Sanırım bu sabah yine patso yiyeceğim. Tıpkı sanat filmi gibi. Yani demem O ki .. Hüseyin iyi bir adamdı, keşke evde yiyecek bir şey olsaydı.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...